Babamın ölümünün üzerinde 2 sene geçmişti.annem ayten 38 yaşında deyim yerindeyse taş gibi bir afettir.bir gün eve çok sevinçli gelip te ben evleniyorum deyinyeceye kadar ona hep bir anne gözü ile bakmıştım.birden içimin burkulduğunu hisettim.ve o anda anneme alıcı gözle
baktım.deyim yerindeyse taş gibiydi. arkası bana dönük olduğundan kalçalarının dik ve kıvrımlı olduğu hemen gözüme ilişti.bana doğru döndüğünde uçları tavana bakan dolgun memeleri ilk dikkatimi çeken şey oldu.kısa elbisesinin altından muntazam şekilde sutun gibi bacakları süt gibi duruyordu.gözlerimi dudaklarından alamıyordum.sevinçle bana sarıldığında kafamın memelerinini arasında kaybolduğunda kendimden geçtiğimi sandım. bütün bu karmaşık duygular içinde geçen iki haftanın ardında bir anda kendimi nikah salonunda buldum.evet annem evleniyordu.üvey babam ise atletik yapaılı hafif kel ve oldukça uzun boyluydu.nikahtan sonra yemek ,eğlence derken gece geç saatte eve geldik.birer kadeh birşeyler içtikten sonra yatma satinin geldiğini söyleyip odalarına çekileceklerinde ben rahat etmeleri için bir arkadaşımda kalabileceğimi söylediğimde üvey babam ile birlikte annem hemen karşı çıktılar. ev büyük .
hepimize yeter diye.aslında ayaklarım beni dışarı çıkmamak için geri geri
gidiyordu.hemen yatacam deyip odama gittiğimde aklımı hep annemi başka birisinin koynunda olması fikri kurcalıyordu.bir sigara yaktım ve yatağıma uzandığımda yan
odadaki annemle üvey babam nihatın kahkahaları evin içinde yankılanıyordu. kısa bir sessizlikten sonra hafif inleme sesleri bulunduğum odaya kadar geliyordu.çıldırılacak bir durumdaydım.gözlerimi kapattığımda annemle nihatın seviştiği hayali gözüme geliyordu.pencereyi açtım hava açık olduğundan yıldızları sayabiliyordum.camdan balkona geçtiğimde yan odadaki annemle babamın sesleri daha net bir şekilde duyuluyordu. dayanamayıp cama yaklaştığımda perdenin hafif aralık olduğunu gördüm .aklımdan değişik fikirler geçmesine karşın ben kendimi
pencerenin önünden alamıyordum.devamını mutlaka yazacağım.Gönderen: mutsuz