Merhabalar ben İstanbul’dan Kerem. Geçen sene Nisan ayında askerliğimi Konya’da yaptım kısa dönem er olarak. Kısa dönem yaptım ama uzun dönemlerden daha zor bir askerlik oldu. Komutanlardan bazıları hariç tamamına yakını kısa dönemleri sevmiyordu. Bütün pis işleri bize yaptırıyorlardı. Ayrıca sürekli çarşı cezası veriyorlardı. Üstelik Konya’nın sıcağı da bir başkaydı, üstelik su kıtlığı vardı… .Bütün bu olumsuzlukların içinde eşimle telefonda konuştuğumda baldızım Pelin’in konservatuvar sınavına girmek için Konya’ya geleceğini öğrendim. Pelin’in geleceği bütün hafta dua ettim çarşı cezası almayalım diye. Neyse Allah yüzüme güldü. Cuma günü tesadüfen bizi seven Emrah komutan vardı. Ondan hasta olduğum gerekçesiyle sevk istedim sağolsun verdi. Sevki alıp çıktım alaydan. Hemen hızlıca muayenemi olup baldızın sınava girdiği üniversitenin yolunu tuttum. Ben gidene kadar onun da sınavı bitmişti. Sarıldık, hasret giderdik. Dağıtım için İstanbul’a gittiğimden beri görmediğim baldızım 4 ayda daha bir güzelleşmiş sanki. 21 yaşında, entelektüel, kendi başının çaresine bakabilen güzel bir kızdı baldızım. .Bu ilk sınavmış, yarın bir kere daha girecekmiş sınava Pelin. İlk sınavının çok güzel geçtiğini söyledi, çok neşeliydi o yüzden. Kayınpeder öğretmen olduğu için öğretmenevine yerleşmişti. Otellerden daha uygun ve daha temizdi öğretmenevleri. Gitarını ve eşyalarını öğretmenevine bırakıp gittik güzel bir yerde yemek yedik. Yemek yerken ben birlikteki sıkıntıları, sıcaktan bunalmalarımızı, su sıkıntısı olduğunu, komutanların kısa dönemleri sevmediğini falan anlattım. Baldız halime çok üzülmüştü. “Enişte valla çok yıpranmışsın, yazık sana” diyerek bana evci izni alma teklifinde bulundu baldız. “Hem biraz askerlikten uzak kalmak rahatlatır seni, dinlenirsin, hem de sınavdan sonra da bana Konya’yı gezdirirsin” dedi. Çok heyecanlanmıştım bu fikir karşısında. Usta birliği dağıtımından sonra, yani 4 ay sonra sivil hayata dair bir ışık çok hoşuma gitmişti. Bu hafta sonu eğer Emrah komutan nöbetçiyse bir şansım vardı aslında ama izni nasıl alacaktık? Akıllı baldızın aklına süper bir fikir gelmişti, şeytanın aklına gelmeyecek fikirler bu kadınların aklına geliyordu, valla kadınlardan korkulurdu! Komutanımla eşimmiş gibi konuşup izin koparmaya çalışmamı söyledi. Gayet mantıklı geldi bana bu. Hemen beraber gidip alaya Emrah komutanı buldum. “Komutanım sizden başkası bizim halimizden anlamıyor, eşim gelmiş beni ziyarete, sürpriz yapmış. Eğer bana bir gece izin verirseniz komutanım duacınız olurum” diye yalvarır gibi izin istedim. Komutan elini omuzuma koydu. “Nerde eşin çağır gelsin” dedi. Gidip getirdim Pelin’i. Emrah komutan şöyle bir süzdü baldızı “kızım böyle habersiz gelinir mi gurbet ele asker ziyaretine?” diye sordu babacan bir tavırla. Pelin de “komutanım valla hayırlı bir haber var onu paylaşmak istedim Kerem’le” dedi ve karnını tuttu. Ben ağzım açık bir şekilde baldızın oyunculuğunu izliyordum. Benim ne kadar şaşırdığımı gören komutan “aaa tebrik ederim Kerem valla senin adına çok sevindim, baba olmanın şerefine sana bir gün değil iki gün izin veriyorum” dedi gülerek ve bana göz kırptı. Ben afallamış kalmıştım. O sıra komutan “nerede kalacaksınız peki? Akraba falan var mı? Yarın gelip imza atman gerek ona göre” dedi komutan. Pelin yine benden önce atıldı “komutanım kimsemiz yok Konya’da. İzin vermeseydiniz ben dönecektim akşam. Müsaade ettiniz madem öğretmenevinde kalabiliriz, babamdan dolayı öğretmenevi kartım var benim. Hem yakın, Kerem de yarın gelip imza atabilir” dedi. Ben Pelin’in yalan söylerkenki ustalığına mı, komutanın bu yalana inanıp 2 gün izin vermesine mi şaşırayım bilemedim. Ama çok mutlu olmuştum. 80 kere teşekkür etmişimdir odadan çıkana kadar herhalde. Ama asıl teşekkürü baldıza etmem gerekiyordu aslında….Gidip sivil kıyafetlerimi giyip hemen ayrıldık alaydan. Saat 16:00 olmuştu. Gidip bir şeyler içtik. Ben asker olduğum için alkol alamazdım ama Pelin bir bira içti, ben de kola. Sonra Pelin “enişte akşam için bir şeyler alıp öyle gidelim öğretmenevine” dedi. Gittik alışveriş yaptık, Pelin 2 bira daha aldı, cips, meyve falan alıp öğretmenevinin yolunu tuttuk. Resepsiyondaki adamın “maalesef hiç boş odamız kalmadı” demesiyle hayallerim yıkıldı. Sınav dönemi olduğu için bütün odalar tutulmuş. Şansıma söverek dışarı çıktık tekrar. Pelin “nasıl düşünemedim ya, gerçekten de bana ile zor oda ayarladılar Perşembe günü” dedi. Ben üzgün bir şekilde “ne yapalım? Askeriyeye de dönemem artık, gidip bir otel bari bulalım” dedim. Dolanırken baldız yine “ya enişte sen otelde ben öğretmenevinde olmaz. Sohbet muhabbet edecektik. Ben de otele geçeyim o zaman” dedi. Ben itiraz ettim “olmaz Pelin, parasını ödemişsin, neden yakasın paranı” dedim. Bir otel bulamadık yakınlarda adamakıllı. Bulduğumuz bir 4 yıldızlı otel de çok fahiş bir fiyat çekince Pelin yine “enişte bir fikrim var” dedi. Ben gülerek “baldız senin fikirlerine hayranım zaten, neymiş?” dedim gülerek. “Bana Perşembe günü zor oda ayarladılar dedim ya, zar zor ayarladıkları oda zaten iki kişilik. Çaktırmadan öğretmenevine girebilirsen olur bu iş” dedi. Bu da gayet mantıklıydı, hem birlikte vakit geçirebilecektik hem de ekstra para ödememize de gerek kalmayacaktı! Düşündük taşındık ve tekrar öğretmenevinin yolunu tuttuk. Bu arada tanınmamak için bir şapka aldık. Baldız önce girdi öğretmenevine. Ben de peşinden bir fırsat kollamaya başladım. 15 dakika kadar bekledim, hava kararmaya yüz tutmuştu. Sonra bir grubun öğretmenevine yaklaştığını gördüm. Hemen arkalarına karışıp içeri sıvıştım. Şapkalı kafamı öne eğmiştim. Resepsiyona hiç bakmadan grupla berabermişim gibi geçip merdivenlere ulaştım. Olmuştu, başarmıştım. Hemen 3. kata çıkıp baldızın odasını bulacaktım. Ama zaten Pelin beni kapıda bekliyordu. Camdan benim girdiğimi görmüş. Sevinçle içeri girdik, resepsiyonu nasıl atlattığımı anlattım, Pelin beni gülerek tebrik etti. Sonra “enişte sıcaktan mahvoldum valla benim hemen duşa girmem lazım. Ben çıkınca da sen gir rahat rahat bir banyo yap” dedi. “Valla Pelin 15 gündür yıkanamadık su sıkıntısından. Hem yıkansak da zaten 5 dakikada yıkandığını bile anlamıyorsun” dedim. “Tamam enişte ben çabuk çıkarım sen girersin” deyip banyoya girdi. Ben de oturduğum yatağa uzandım huzurla. O an kafama dank etti. Ellerimi iki yana attım. Sonra kafamı kaldırıp baktım, şok olmuştum. Yatak tekti! Pelin “oda iki kişilik” dediği zaman ben iki ayrı yatak anlamıştım, meğer iki kişilik tek yatakmış… Sonra gözüm ikili koltuğa takıldı. “Neyse Allahtan kanepe var” dedim. Televizyonu açtım kalkıp. Yatağa dönüyorken aynadan yansıyan banyonun kapısına gözüm ilişti. Kapının arkasında baldızın silüeti vardı. O an şeytan dürttü. Kapıya yaklaştım. Sanırım Pelin soyunuyordu. Ne yapıyordum ben? Sonra dayanamayıp deliğe eğildim. Aman tanrım! Deliğin tam karşısında baldız pantolonunu çıkarıyordu. Net bir şekilde pantolonun kalçasından sıyrılışını izledim. Çok heyecanlanmıştım. Ardından arkasını dönünce pembe tanga küloduyla baldızın götü karşımdaydı. Ağzım açık kalmıştı, mükemmel bir götü vardı baldızın. Gözümü alamıyordum delikten. Peşinden külodunu indirişini de izledim. yusyuvarlak pürüzsüz götü bir kaç saniyeliğine karşımdaydı, sonra kayboldu ve su sesi gelmeye başladı. Aptallaşmış bir şekilde yatağa döndüm. Aletimin kalktığını fark ettim. Ne kadar harika bir göttü tanrım. O muhteşem götü düşünerek bir 5 dakika geçti sanırım. Sonra banyonun kapısı açıldı. “Enişte hadi gel suyu kapamadım, hemen gir” diyerek üzerinde bir havluyla çıktı Pelin. Havlu göğüslerinden kalçasının bittiği noktaya kadar kapatıyordu. Peşinden banyoya girerken kafamı çevirip arkasından baktım. Baldırlarına kadar olan bacakları mükemmeldi Pelin’in. Kapıyı kapatıp soyunmaya başladım. Tam pantolonumu çıkarıp kenara atacaktım ki peteğin üzerinde baldızın az önce muhteşem götünden çıkardığı pembe külodunun ve sütyeninin durduğunu gördüm. Unutmuştu demek iç çamaşırlarını… Hemen elim küloda gitti refleks olarak. Alıp burnuma götürüp koklamaya başladım. Harika bir şekilde kadın, parfüm, baldız, ter, sidik, am karışımı kokuyu içime çektim. Sonra külodun ağını dillemeye başladım. Baldızın az önce gördüğüm götünün yarığından çıkan ip kısmında dilimi gezdirdim. Çıldırmıştım koku karşısında. Sikim kazık gibi olmuştu. Tam o esnada kapı çaldı. Hemen panikle duşakabine girdim külodu bırakıp. “Enişte çamaşırlarımı unutmuşum, girmediysen alabilir miyim” dedi Pelin. “Gel gel” dedim duşakabinin içinden. Baldız gelip çamaşırlarını aldı. Kapıdan çıkıyordu ki “enişte istersen sırtını falan sabunlayabilirim” dedi. Ben bir kaç saniye durakladım. Baldızım bana sırtımı keselemekten bahsediyordu. “Valla olur canım ya. Aylardır keselenmiyorum” dedim. “Tamam hazır olunca seslen enişte” deyip çıktı. Ben külodumlaydım zaten. Ağzımda baldızımın amının ve göt deliğinin değdiği külodun tadı vardı. Bir kere şampuanlandıktan sonra “Pelin hazırım” diye seslendim. “Açıyorum enişte” deyip duşakabinin kapısını açtı. Sırtım ona dönüktü. Kafamı çevirdiğimde ne göreyim baldızın altında siyah bir tayt ve üzerinde de beyaz askılı bir tişört vardı. Kafasında da saçlarını kurutmak için havlu vardı. İçine sütyen giymemişti. Bu manzara karşısında aletimin tekrar hareketlendiğini fark ettim. Tanrım ne oluyordu bana? Bu kadar mı azmıştım! Keseyi alıp sürtmeye başladı. Elini omuzuma koyunca içim bir hoş oldu nedense. Aletim tamamen kalkmıştı. külodumdan fırlayacak gibiydi adeta. “Valla enişte uzun zamandır keselenmediğin belli” dedi. “Sağol canım eline sağlık valla” diyerek kendimi baldızın ellerine bıraktım. İyice keseledikten sonra “yeter mi” diye sordu. “Yeter sağol canım” dedim. Kapıyı kapayıp çıktı. Hemen asılmaya başladım. Baldızın götünü, külodun götünden sıyrılışını, külottaki kokuyu ve ekşi tadı, taytlı kalçasını ve sütyensiz memelerini, az önce omuzuma ve koluma dokunmalarını düşünerek şiddetle boşaldım. Uzun zamandır bu kadar boşalmamıştım. Rahatlamış bir halde çıktım duştan. Ben de belime sarmıştım havluyu. “Enişte ben lavaboya geçeyim de sen giyin” dedi Pelin. “Tamam canım sağol” dedim ve şort ve tişörtümü giydim, külodumla yıkandığım için altımda külot yoktu. Sona televizyon izlemeye başladık Bir yandan da biralarımızı içip İstanbul’dan, sivil hayattan, aileden ve anılardan konuşmaya başladık. Konu dönüp dolaştı ve baldızın erkek arkadaşına geldi. 2 senedir beraberlerdi, ayrılmışlar. Baldız anlattıkça ben de dinledim. Az sonra uykumun geldiğini fark ettim. Alkolün de etkisi vardı. Kanepede uyuyakalmışım. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum Pelin’in dürtmesiyle ve seslenmesiyle uyandım “enişte! Burada iki büklüm olmaz yatağa geç” dedi. “Yok yok ben burada iyiyim canım” dedim. “Enişte olmaz valla, gerekirse ben yatarım kanepede, geç adam gibi rahat bir uyu” dedi. “Yok Pelinciğim sana da yazık, yarın sınavın var iyice dinlenmen lazım” dedim. “Tamam o zaman enişte sen de yatağa gel kocaman yatak” dedi. Birden kafama dank etti! Neden ısrar ediyordum salak gibi. Porno yıldızları kadar güzel bir göte sahip çıtır ve seksi bir kız beni yatağına davet ediyordu, ben de salak gibi reddediyordum! “İyi peki” deyip yatağa geçtim. Yatağa geçince uykum tamamen açıldı. Sürekli baldızımın o yuvarlak götü aklımdaydı. Bir saat kadar geçti sanırım, Pelin uyumuştu. Elimi yana uzattım. Yüzüstü yatan Pelin’in baldırına değdi. Sert bir vücudu vardı baldızımın. Sonra yavaşça avucumu açıp kalçasına doğru değdirdim. Elim hafif yandan kalçasındaydı Pelin’in. Ufak ufak sıkmaya başladım. Çok güzel bir duyguydu. Aletim sertleşmişti yine. Bu şekilde bir 10 dakika falan durdum. Ardından kalkıp yatağa oturdum. Dışarıdan süzülen ışıkla yüzüstü yatan baldızımın vücudu ve kıvrımları mükemmel görünüyordu. Eğilip burnumu götüne yaklaştırdım. Neredeyse değecek kadar yaklaştım. Harika kokusu vardı baldızımın. Sonra dilimi ufak ufak taytının üzerinden götüne değdirmeye başladım. Bir yandan uyanmasından da korkuyordum. Beni yatağa kendisinin çağırmasından biraz cesaretlenip dilimi götünde gezdirmeye başladım. Ardından elimi hafifçe dokundurmaya başladım. Taş gibi götüne tamamen koydum elimi. Hafifçe sıkmaya başladım. Sikim kazık gibi olmuştu. Baldızımın götü elimin altındaydı. Sonra tekrar uzandım yatağa yan vaziyette. Yavaş yavaş yaklaştım Peline. O kadar yaklaşmıştım ki neredeyse değecektim vücuduna. Az sonra şortumdan sikimi çıkardım. Yandan kalçasına değdirmeye başladım. Sol kalçasının yuvarlaklığında aşağı yukarı gezdiriyordum sikimi. Ardından sağ bacağımı baldızın sol bacağının üzerine attım cesaret ve azgınlıkla. Sikim sol kalçasına yaslanmıştı. Taş gibi göte temas edince sikim iyice dikildi. Pompalamaya başladı kendi kendine. Hafiften abanmaya başladım baldızın kalçaya. Mükemmel bir duyguydu. Bir elimi de sağ kalçasına attım. İyice azmıştım. Baldızın biradan dolayı derin uykuda olduğundan cesaretlenerek elimi gezdirmeye başladım kalçasında. Hareketlenmiştim artık. Az sonra manyak cesaretiyle kalktım ve baldızın üzerine şınav pozisyonuna geçtim. Belimi aşağı bastırarak şortumun üzerinden sikimle baldızın muhteşem götünü buluşturdum. Fazla yüklenmeden sikimi tam götünün yarığına yerleştirdim. Baldızımın taş gibi götünü tamamen hissediyordum artık. Boşalacak gibi olunca tekrar yatağa uzandım. Çok heyecanlıydım. Biraz sonra tekrar harekete geçip elimi kalçasına attım. Biraz okşadıktan sonra iki parmağımla taytın lastiğinden tutup aşağı çektim. Sağ kalçası yarısına kadar açılmıştı. Altında beyaz bir tanga olduğunu fark ettim. Tekrar bir cesaretle aynı hareketi sol kalçası için de yaptım. Tayt yarıya kadar kalçasından sıyrılmıştı. dışarıdan sızan ışıkla teninin parladığını fark ettim baldızın. Elimi yarısı açık olan götüne uzattım. Götünün tenine değince içim gıcıklandı. Çok hissettirmeden dokundum tenine. Sonra tekrar kalkıp yüzümü yaklaştırdım götüne. Dudaklarımı götünün açık olan kısmına dokundurdum. Sonra dilimi… Dilimi Tanga küloduna da değdirdim, yarığına doğru gezdirdim. Ardından dudaklarımla taytın lastiğini tutup aşağı çektim. Biraz daha açılmıştı götü. sonra elimi kullanarak kalçasının bittiği noktaya kadar sıyırdım taytı. Parlak götü tamamen önümdeydi artık. Eğilip göt yanaklarını öpmeye başladım. Burnumu yarığına yerleştirip koklamaya, dilimi değdirmeye başladım. Baldız uyanmıyordu. İki elimi iki kalçasına koydum. Taş gibiydi, süperdi. Götünü neredeyse tamamını yaladım. Sonra kalkıp şortumu sıyırıp tekrar üzerinde şınav pozisyonu aldım. Kazık gibi olan sikimi yavaşça kalçalarına değdirmeye başladım. Sonra yarığına yerleştirdim sikimi. Biraz yüklenince vücudum kalçasına yaslandı baldızın. Baldızın arkasındaki çıkıntı ile benim önümdeki çukur birleşmişti. Baldızımın gergin, serin, sert götüne benim sıcak ve sert sikim ve vücudum değince boşalacağımı anladım. Hemen üzerinden inip taytını düzelttim. Banyoya gidiyordum ki kenarda baldızın çantasına gözüm ilişti. Çantanın ön gözünde en üstte pembe külodu gördüm. Uzanıp onu da alıp girdim banyoya. Külodu kafama geçirip ağ kısmını burnuma, göt yarığına giren ince kısmı ağzıma girecek şekilde kafama geçirip gözüm dönmüş bir şekilde 3 çekmeye başladım. Az sonra şiddetle boşaldım tekrar. Müthiş zevk almıştım. Çıkıp yatağa girdim. Bir yarım saat kadar sonra Pelin’in kalktığını ve tuvalete gittiğini fak ettim, uyumamıştım henüz. Tuvaletten çıkınca yatağa doğru geldi. “Enişte” diye seslendi. Ben uyanık olmama rağmen cevap vermedim. Tekrar “eniştee” diye seslendi. Ben ses çıkarmadım tekrar. Sonra sikime elledi baldız. Şortumun üzerinden sikime dokunuyordu. Şok olmuştum. Ardından geçip yanıma yattı tekrar. Yüzüstü yatıp götünü bana doğru gerdirerek yattı. Ben de yan dönmüştüm. Ardından bana daha da yaklaştı ve götünü sikime dayadı. Sikim tekrar kalkmıştı. Şortumu zorlayarak baldızın götünde hareket ediyordu. Bu şekilde biraz yaslandıktan sonra demin tuvaletimi yapmadığım için sıkıştığımı fark ettim. Kalkıp tuvaletimi yaptım. Bu arada baldızı düşünüyordum. Resmen sikimi ellemişti. Tuvaletten çıkınca Pelin’in yatakta oturduğunu görünce panikledim. “Noldu Pelinciğim” dedim. “Yok bişey enişte” dedi. “Yatağa geçtim. “Enişte” diye seslendi. “Efendim” dedim. “Ne zamandır ilişkiye girmiyorsun, sanırım kötü durumdasın?” diye sordu. Afallamıştım. “O nerede çıktı Pelin?” dedim. “Enişte bana dokunduğunu hissettim” dedi. Şok olmuştum. “Canım uyku sersemi dokunduysam kusura bakma ben kanepeye geçeyim istersen” dedim. Işık açık olsa yüzümün ne kadar kızardığını görürdü herhalde. “Yok enişte, gerek yok ama külodumu yerine koy” dedi. “Ne?” diyebildim. “Enişte çantamdan külodumu aldığını gördüm, hala da koymadın” dedi. Aptal gibi külodu cebimde unuttuğumu fark ettim, utanmıştım. “Sorun değil enişte, askerdesin normal karşılıyorum. Sonuçta 5 aydır dişi sinek görmüyorsun!” dedi. “Özür dilerim canım ama gerçekten vahim durumdaydım” diyerek kalkıp cebimdeki külodu çantaya koydum tekrar. Yatağa uzandık. “Enişte” dedi Pelin. “Efendim” dedim. “Beni beğeniyor musun” dedi. “Canım evet çok güzelsin” dedim. “Ben de senin penisini çok beğendim enişte” dedi. “Nasıl yani” diyebildim. “Az önce üzerime çıkıp götüme değdirdiğinde” dedi. “Pelin özür dilerim” dedim utanarak. “Özür dileme enişte, sana yardımcı olmak isterim” dedi ve götünü bana doğru uzattı. “Ama baldız!” dedim. “Enişte hadi istediğini biliyorum, 5 aydır açsın. Askerdesin. Yalnızız. Kimse bilmez” dedi. Benden günah gitti deyip vahşi bir şekilde saldırdım baldıza. Taytını bir çırpıda sıyırıp yüzümü göt yarığına gömdüm. Tanga külodunu yana sıyırıp deliklerini yalamaya başladım. Baldız inliyordu. O kadar azmıştım ki dilimle baldızın hem am deliğini hem göt deliğini zorluyordum. Baldızımı dilimle sikiyordum adeta. Sonra çevirip memelerine yumuldum. Askılı tişörtü artık belindeydi ve memeleri özgürdü. Dimdik memeleri okşamaya ve emmeye devam ettim. Mükemmeldi tadı. Baldız inliyordu altımda “ohhh enişteee” diye. Sonra sikimi ağzına verdim baldızın. O da deli gibi sikimi somurmaya başladı. Profesyonel bir orospu gibi emiyordu. Dişlerini hiç hissetmiyordum. Az sonra köküne kadar ağzına almaya çalışıyordu. Sikimin başı gırtlağına kadar giriyordu. “Ohhh enişte çok büyük” diyerek tekrar ağzına alıyordu. Daha sonra taşaklarımı da ağzına almaya başladı. Eme eme mahvetti beni. Sonra çevirip altıma aldım baldızı. Götünü hafifçe kaldırıp bol tükürükle tekrar yaladım deliklerini. Sonra sikimi de tükürükleyip götünün deliğine başını dayadım. İlk yüklenmemde başı girdi rahat. Sonra bir daha abandım ve Pelin’den bir “ohhh” sesi geldi. Ardından biraz geri çekip tekrar abanınca sikim baldızımın fırın gibi göt deliğine kökledi. Baldızım o anda “oaaaww” diye bağırdı. “Ohhh enişte çok büyük, çok güzell” diyerek altımda kıvranmaya başladı. Ben deliği alışana kadar yavaş yavaş ileri geri yaptım. Delik alışınca artık rahat rahat sokup çıkarmaya başladım. Başına kadar çekip köküne kadar sokmaya başladım. Her sokuşta “ohhh, ohhh” diye inliyordu baldız. Ben de “baldızz harika götün var deli etti beni” diye söyleniyordum. Baldız götüne soktukça “ohh enişte senin de aletin müthiş, becer beni ohhh, komutanına karın olduğumu söyledik hadi karı yap beni” diyerek azdırdı beni. Bu lafların etkisiyle iyice azdım ve sikimi götünden tamemen çıkarıp tekrar bir hamlede sokmaya başladım. vücutlarımız terden sırılsıklam olmuştu. Vurdukça artık şap şap ses geliyordu. Her köklemede taşaklarım hafif kıllı amına çarpıyordu baldızın. Az sonra yatakta domaldı baldız. Ben de yatağın kenarında ayakta geçirmeye başladım. Biraz da bu pozisyonda siktikten sonra baldızımın derinliklerine boşalmaya başladım şiddetle. O kadar zevk aldım ki başım dönmüştü. Baldızın üzerine uzanıp sikimin pompalamalarına devam etmesine izin verdim, içinden çıkmamıştım hala. Baldız hala inliyordu “ohhh harikaydı eniştee” diye… Sonra kalkıp yatağa uzandım. Baldız da duşa gireceğini söyledi. Biraz yatakta uzandım. Daha sonra odaya ilk geldiğim an aklıma geldi. Baldızı delikten izlediğimi düşündüm. O an gözlerimin önüne geldi. Tekrar banyonun kapısına gittim. Ama bu sefer delikten bakmadım kapıyı açıp içeri girdim. “Baldız ben de senin sırtını sabunlayayım istersen” dedim. “Olur enişte her yerimi sabunlayabilirsin” dedi göz kırparak. Öpüşmeye başladık. Dillerimiz birbirine değiyordu. Suyun altında eğilip tekrar sakso çekmeye başladı Pelin. Gırtlağına kadar sokuyordu sikimi. Sona baldızı kaldırıp ben her yerini sabunlamaya başladım. Köpürttüm. Götünü özellikle köpürttüm ve kaygan yarığında sikimi kaydırmaya başladım. Az sonra ayakta arkasından geçirmeye başladım baldızın. Kolayca köküne kadar girdi. Sert sert vurmaya başladım. Suyun altında şap şap ses geliyordu. Her vuruşta baldız “ohhh enişte müthişsin, daha sert ohh” diye inliyordu. Sonra baldız sikimi çıkarıp yüzünü bana döndü. Eliyle sikimi am deliğine yerleştirdi. Ben şaşırmıştım ama ses çıkarmadım. “Şimdi beni gerçekten karın yapacaksın enişte” dedi ve bacaklarını belime doladı. Ben de kucağıma alıp amına pompalamaya başladım. Boynuma sarılıp kucağımda hoplarken ben de alttan vuruyordum amcığına. Az sonra boşalacağımı anlayınca “geleceğim Pelin” dedim. Kucağımdan inip önüme diz çöktü ve sikimi emmeye başladı. Ellerini hiç kullanmadan sikimi eme eme ağzına boşalttı. Baldızımı sabaha kadar 3 kere daha siktim o gece. Ertesi gün de sınavdan sonra gelip gecenin körüne kadar sikiştik… Baldızımı gerçekten karım yapmıştım….