Merhaba, adımı vermeyeceğim. 22 yaşında bir gencim. Türkiye’de yaşıyordum ancak önce Almanya, daha sonra İsviçre’ye taşındım. Şu an İsviçre’de yaşıyorum. Her neyse hikayeme geleyim.
5 yıl önce ergenliğimin zirvesini yaşıyordum. Sabah akşam aklımdaki tek şey cinsellikti. Günde 2 kez mastürbasyon yapardım. Özellikle okulum meslek lisesi olduğu için kız yok denecek kadar azdı. O kızlarda pek kız gibi durmuyordu zaten. Bu yüzden hayatımda internette gördüklerim cinsel objeler dışında bir şey yoktu yakınlaşabileceğim. Bu şekilde devam ediyordu her şey. Günün birinde bana bir cesaret geldi ve bir kız ile birlikte olmaya karar verdim. Utangaç birisiydim ama kabuğumdan çıkmayı hiç denememiştim. Bu gelen cesaretle okuldaki az çok anlaşabileceğim bir kız ile maksadımı belli etmeden çıkmak istiyordum.
Okul vakti geldiğinde iyice hazırlandım, kız ile konuşmaya gittim. Kızla konuştuğumda sert tepki verdi ve küfür ederek beni oradan kovmaya çalıştı. Gururuma yediremedim haliyle, suratına bir tokat patlattım. Bundan dolayı kız gitti ve beni müdüre şikayet etti. Üstüne kendisini ilişkiye zorladığımı söylemiş. Bu yüzden iş çok büyüdü. Ailelerimiz çağırıldı, onlarla konuşuldu. Kızın ailesi ilişkiye zorlama saçmalığına gayet inanmıştı, bu beni korkutuyordu. Ancak her yerdeki sakinliğim ve utangaçlığımdan dolayı ne benim ailem, ne de arkadaşlarım böyle bir şey yapabileceğime ihtimal vermiyordu. Ki öyle bir şey olmamıştı zaten. Uzun müddet bu olayın saçmalıklarıyla uğraştıktan sonra okulun bozuk kameralarından birisinin şans eseri çalıştığı ana denk gelmişiz. Orada her şey net görülüyordu. Bu olaydan sonra kızın ailesi benden ve benim ailemden özür diledi. Kızdan özür bekliyordum ama aksine daha çok kinlendi.
Olan biten ablamın kulağına gitmişti. Ablam benden 3 yaş büyüktür. O da aynı lisede okuyordu ancak benim başladığım yıl o okulunu değiştirdi, şimdi üniversitede. Ablamla çok rahat konuşurum, hatta birbirimizi her konuda destekleriz. Ablamın bedeni hakkında çok bilgi vermeyeceğim, kimsenin hayal etmesini istemiyorum. Çok güzel bir kızdı. Beni en çok etkileyen şey bembeyaz bir teni olmasıydı. Ancak hiç ablama karşı cinsellik içeren bir şey düşünmemiştim. Ablam biraz çapkın bir kızdır. Sürekli sevgilileri olur, birileriyle beraber olur. Bunları benimle paylaşır ve aramızda hep sırdır. Ailemin haberi olmaz. Benim ise böyle konulardan uzak olduğumu düşünürdü hep. Bu olaydan haberi olunca konuşmaya başladık. Aslında bu konulara uzak olmadığımı, fazla utangaç olduğum için kimseye açılamadığımı söyledim. Ayrıca bu reddedilme olayından ötürü cesaretimi kaybettiğimi söyledim. Keşke daha önce söyleseydin tavsiye verirdim dedi bana sarıldı. Bana sarıldığında çok güzel kokuyordu. Ablamı cidden beğenirdim. Hatta hayallerimde bir eşim olsa ablam gibi olsun diye düşünürdüm. Ona da söylerdim hatta bunu, komik bulurdu. O gün biraz sohbet ettik, eski arkadaşlarından birisini bana ayarlayabileceğini söyledi. Ne yapmam gerektiği hakkında bana tavsiye vermeye başladı. Çok güzel anlattı her şeyi, kusursuz gerekiyordu. Kusurlu olan tek şey bendim. Yapabilir miydim? Bilmiyordum.
Arkadaşıyla bir kafede buluştuk. Tanıştık ve sohbet etmeye başladık. Konuşurken biraz utangaç davranıyordum her zaman olduğu gibi ancak iyi gidiyordum yine de. O gün güzel bir şekilde bitti ve ayrıldık. İzlenimlerini ablamdan öğrenecektim. Akşam ablam geldiğinde aradı, konuştular. Konuşmaları bittiğinde ablam biraz garip bir şekilde yanıma geldi. Ne oldu dedim boş ver dedi. Israr edince “Tamam senden hoşlanmış iyi birisi dedi senin için ama sevgili olarak olmaz diyor yaş farkından dolayı.” dedi. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Kısmen bu sınavdan geçmiştim, yaştan dolayı kalmıştım. Ablam başka birisini düşünmeye başladı ama birisi gelmedi aklına. Okuldan birisini ayarlamam gerektiğini söyledi. Ancak okuldaki olaydan ötürü bana kimse bakmazdı artık.
Daha fazla şansımı zorlamak istemedim, ablama boş ver dedim. Niye öyle diyorsun dedikten sonra ısrar etmeye başladı. Ben de geri çeviriyordum. Bana sarıldı, “deme öyle yaa” diye üstüme atladı, yatağa düştüm. O da üstümdeydi. İyice üstüme çıktı ve “vazgeçmek yok” dedi. O sırada dışarıdan görüntü çok garip görünebilirdi. Ben de garip hissettim bi an. Ablam kucağımdaydı, üstüme çıkmış benimle konuşuyordu. Aşırı samimiydik. İşte o an ablamla ilgili ilk kez bir hoşlantı yaşamıştım. Ablamın o hareketi aşırı hoşuma gitmişti. Hep öyle kucağımda kalmasını istiyordum. Ancak güzel anlar hep kısa sürer, benim tepki vermediğimi görünce utandı hemen üstümden kalktı. Yanlış bir şey düşündüğümü sanmasın diye “tamam pes etmiyorum.yardım et bana.” dedim. Geldi yanıma oturdu, okuldaki kızlardan bahsetmemi istedi. Anlattım ona. Bir kızı kestirdik gözümüze konuşma sonucunda.
Gözüme kestirdiğim kız Burcu(gerçek ismini vermiyorum) ile muhabbet kurmaya başladım. Sürekli sohbet etmeye başladık bir süre sonra. Çok geçmeden yakın arkadaş olmuştuk. Bu seferde yakın arkadaş çizgisinden dolayı tereddüt eder oldum. Ancak daha çok ilerlemeden ondan hoşlandığımı söyledim. Sonra cevaplamak istediğini, düşünmek istediğini söyledi. Tamam dedim. 1-2 hafta boyunca bana tek bir kelime etmedi bunun hakkında. Bende arkadaşlığımızı bitirmek istemediğini düşünmeye başladım, sormadım tekrar. Bir gün yanıma geldi ve bir hevesle gelmediğimi öğrenmek için beklediğini, aslında cevabının hazır olduğunu söyledi. Teklifimi kabul etti. Gidip ısrarla sormayışım, baskı uygulamamam etkili olmuştu. Çekingenliğim ilk kez işe yaradı. Burcu ile çıkıyorduk artık. Sık sık dışarıdaydık. Evden okula gitmek dışında çıkmayan ben sürekli dışarılarda gezer dolaşır olmuştum. Pek çok kız ile aynı ortamda bulunup sohbet eder olmuştum. 1 ay felan bu şekilde geçti, mutluydum. Ancak artık cinsellik düşünür olmuştum. Bu konuyu kız arkadaşıma nasıl açsam bilmiyordum. Ablama da soramazdım. Cesaret edemiyordum zaten. Kızlarla arası iyi olan bir arkadaş vardı okulda, ona sordum. “Kanka git direk söyle nolacak yani” gibisinden laubali bir cevap verdi ama gittim onu dinledim. Burcu’ya bir ara dolanırken bu meseleyi açtım. “Salak mısın nesin beni bunun için mi yanında tutuyosun sen ya?” gibi bir tepki verdi. Durmadan bana hakaret etmeye başladı. Hayır öyle değil diye izah etmeye çalışsamda kuş yuvadan uçtu. Durumdan ablama bahsetmedim. Sürekli bana kız arkadaşımı soruyordu. Bir gün dayanamayıp ayrıldığımızı söyledim. Sebebini sorup duruyordu, ses etmedim. Yalandan sebepler söyledim ama iyi bir yalancı değildim hemen yüzüm kızarırdı. Anladı yine ısrar etti. Ben de gerçeği söyledim. “Cinsel ilişki istediğim için ayrıldık.”. Ablam bir “yuh” çekti. ‘Öyle şeyler zamanla olur, söylenmez öyle’ dedi. Utanmıştım iyice. Ablam bana kızmaya başlamıştı söyleniyordu. Benim utanmış bir şekilde yere baktığımı görünce yanıma oturup boynuma sarıldı, öpmeye başladı. “Tamam özür dilerim, fazla ileri gittim ablacım.” diyordu. Sırf o şekilde kalmak için sayısız kez böyle bir hata yapabilirdim. Bende karşılık verip ablama sarıldım. O güzel kokusu beni o kadar çok etkiliyordu ki. Sarıldığımda göğüslerini hissediyordum. Bu beni iyice çıldırtmıştı. Aletimin kalktığını hissettim, pantolonumun içinde rahat hareket edemiyor, canımı yakıyordu. Ablam herşeyden habersiz hala bana sarılıyor, beni öpüyordu. Karşılık vermek istedim, ablamın boynunu öpmeye başladım. Birden beni itti ve “napıyosun sen kız arkadaşın değilim ben senin, ablanım!” diye sert bir tepki verdi. Yanlış anladığını, boynuna değil yanağına öpücük kondurmaya çalıştığımı ama yapamadığımı söyledim. Bu kez yalanım başarılıydı, tamam öyle olsun dedi geçiştirdi.
Artık aklıma şeytan girmişti. Burcu’yu felan istemiyordum ben. Ablamı kazanmalıydım. O sıralar sevgilisi vardı ve 2 yıldır ilişkileri devam ediyordu. Önce sevgilisiyle tanıştım. Çok yakın olmaya başladık. Sürekli birlikte takılmak için bahaneler üretip teklif yapıyordum o da geliyordu. 6-7 ay kadar bir sürenin sonunda can ciğer olmuş gibiydik. Yine de bana karşı tam açık olmuyordu. Bilerek kızlardan muhabbet açıyordum, yanaşmıyordu hiç. Bir gün beni sahilde içmeye çağırdı. Ben alkol kullanmazdım, gittim yine de. Bunun muhteşem bir fırsat olduğu oraya vardığımda çark etti. Sahile onun 2-3 arkadaşıyla beraber gittik, herkes içmeye başladı. Bende içer gibi yapıyordum. Ağzıma bira alıp bekletip sonra tükürüyordum. Onlar biralarını bitirdi, yavaştan başka içkilere geçmeye başladılar. Çakırkeyif oluyorlardı yavaştan. Kız mevzusunu ben patlatacakken onun arkadaşı açtı. Benim ablamın kardeşi olduğumu bilmiyorlardı. Muhabbet ablama felan geldiğinde “hala yemedin mi kızı be olum” diye sordu arkadaşı. Ben sinir olmuştum ama belli etmedim. Onlar muhabbeti ederken “sırası gelecek ya” diye bir cevap aldım. Ekmeğime yağ sürmüştü. Açtım ses kaydını telefonumdan, muhabbeti daha yoğun cinsellik muhabbetine çeviriyordum. Çok geçmeden herkes kıvama gelmişti. Ses kaydını yeteri kadar alıp kapattım. Ben gideyim bizimkiler bekler dedim. Gecenin süt çocuğu ilan edilip eve döndüm. İlk iş ablama kaydı dinlettim. Hatta kavga ettiğimizi söyleyerek işi abarttım. Çok geçmeden ayrılık haberleri geldi. Sürekli ablamı arıyor, yalvarıyordu. Ablam cevap vermemiş olacak ki bana yazıyordu. Bana yolladığı mesajlar daha çok tehdit ve küfürlü mesajlardı. Ben dikkate almayınca bana da yalvarmaya başladı. Yine cevap vermedim, küfürlü mesajlar gelmeye başladı. Umrumda değildi. Numarayı engelledim her yerden.
Ablamı teselli ediyordum, morali bozuktu. 2 yılı çöpe atmıştı resmen. Bu sefer sarılıp onu öpen bendim. Güzel saçlarını okşuyor, kokusunu içime çekiyordum. Bir ara “o kadar iyi insanları gözden çıkardım ki onun için.” dedi. Onun üstüne atak yapıp “boş ver ben varım yanında. ben seni hep severim, beğenirim.” dedim. Bana gülüp yanağıma bir öpücük kondurdu. O teselli gecesinde birlikte aynı yatakta yatıyorduk. Bana sarılmış bir şekilde uyuyakalmıştı. Bende uyur gibi yapmış sonra onu izlemeye başlamıştım. Ergenliğimin başından beri söylediğim şey aklıma geliyordu sürekli. “Eşim olacaksa ablam gibi olsun.”. O şekilde gece boyu onu izledim. Bir ara uykuya dalmışım. Bir öpücükle uykumdan uyandım. Ablam yanağımdan beni öpmüştü, yanımda yatıyordu hala. Gözlerimi açtığımda bana gülümsüyordu. Bende ona gülmeye başladım. Rüya gibiydi. Bir yandan kalbim iyice hızlı atmaya başladı. Beni şaşırtmayı seven ablam yine beni şaşırtacak bir şey söyledi o sırada. “Kızlar böyle bir erkeği nasıl sevemez ya, aşkım benim.” dedi sevgi dolu bir öpücük daha kondurdu. Ablamın hoşuna gidecek bir şey yapmıştım. Altta kalmayıp “Dünyanın en güzel kadını için az bile yaptım.” dedim. O sıralar üniversitesinin sunduğu bir fırsat ile yurt dışında okumak istiyordu. Ondan ayrılmak istemiyordum. Benim okuldaki son yılım geliyordu. Üniversiteye hazırlanmaya başlamıştım. Yurtdışında okuma fırsatı veren tüm üniversitelere göz attım. Hepsini not aldım. Çalışıyordum. Bu sırada ablam Almanya’ya gidecekti okumak için. Onunla vedalaşırken inanın size anlatamam, kalbimde bir acı hissettim. Ağlamaklı olmuştum, yutkunamıyordum. O da anlamıştı zaten, sarıldı bana uzun uzun. Uçağı gelene kadar beni teselli etmeye çalıştı. Gittikten sonra her gün konuşur olduk telefondan. Onu yabancı bir yerdeyken merak ediyordum. Çekildiğimiz fotoğraflara bakıyordum her gün. Ablam benim yasak aşkımdı. Ona aşık olduğumu o veda ettiğimiz günden itibaren iyice kavradım.
Zaman böyle akıp gitti, üniversite sınavında muhteşem olmasa da iyimser bir sonuç çıkarttım. Adını vermek istemediğim bir üniversitede %75 burslu eğitim hakkı kazandım. Okula girdiğim gibi yurtdışı olayı hakkında bilgi edindim. İlk senemi tamamladım okulda. Bu sırada ablamla iletişim halindeydim. “yapabilirsen yanıma gel canım yaa” diyordu. İlk olumlu ışığı aldığım için sevinçliydim. Okuldan uzun süre sonra olumlu sonuç gelmişti. Beni kabul edecek okullar arasında Alman okulları yoktu. Hollanda gibi bir seçeneğim vardı. Buradaki bir okulu seçtim. Sonra bazı evrak sorunları yüzünden bu okulla olan ilişkim kesildi. İsviçre’de güzel bir okul vardı, orayı tercih ettim. Şu an bu yazıyı yazarken o okuldaki son senem olduğunu bilmenizi istiyorum. Okula başladığımda bir işe girdim, çalışmaya başladım. İnanın en asosyal insanı yurt dışına gönderin, en sosyal insan olup çıkmazsa ben bir şey bilmiyorum. Türkiye’de başlayan içe kapanıklığım, İsviçre’de son buldu. Bir şey bilmediğim için insanlara açılmak zorundaydım. Bu da benim utangaçlığımı yendi açıkçası. Bir çok arkadaş edindim, hatta sevgili bile yaptım. Tek gecelik ilişkilerim oldu. Her şey değişmişti. Tek bir şey değişmedi. Ablama olan aşkım hiç değişmedi sayın okuyucular. Ablam bir süre sonra okulu bitirdiğinde ona sürekli İsviçre’den bahsediyordum. İsterse burada yaşayabileceğini söylüyordum. Ablam, Alman Vatandaşlığı alabiliyordu. Başvurusunu yaptı ve sorun yaşamadan vatandaşlığı kazandı. Avrupa Birliğinin güzelliklerinden faydalanarak evraklarla fazla uğraşmadan yanıma İsviçre’ye geldi, yerleşti. Birlikte yaşıyorduk artık. Yanıma geldiğinde çok heyecanlıydım. Çocukluk aşkım yok ama çocukluk aşkıyla karşılaşmak gibiydi ya. Tarif edemem, siz anlayın. Ablam geldiğinde İsviçre’de vatandaşlığa başvurmayı düşündü ancak bazı şartlardan dolayı başvuruları reddedilecekti, o yüzden üstelemedi. Uzun bir süre bu şekilde yaşamımız devam etti.
Aşkım hiç bitmedi. O günü hiç unutmam, 2016 yılının sıcacık bir Ağustos akşamıydı. Ablamla ilk yakınlaştığımız akşam. Ablam uzun zamandır kimseyle beraber olmamıştı. Ben bayağı bir aktiftim o konuda. “Sen beni solladın” diyip dururdu, gülüşürdük. O buradaki erkekleri soğuk bulurdu, kendine göre değillerdi. Cidden biraz öyledir, sertlerdir. Samimi olanları var ama adamların samimiyetini görmek için bayağı iyi arkadaş olman lazım. Hemde biraz yaşlar ilerlediği için artık kolay dönmüyordu o işler ablam için. Ablam yana yakıla birisini buldu, 2 hafta kadar kısa süreli bir ilişkisi oldu. Gözlerim hep bu ilişkideydi. Bende 6. ayımda kız arkadaşımdan kasıtlı olarak ayrıldım. O geceye gelmiştik işte. O gece ablamla muhteşem ışıl ışıl şehri izlerken konuşmaya başladık. Dedim ki abla sana bir şey itiraf edeceğim. Pür dikkat dinlemeye başladı. “Abla herkesin bir çocukluk aşkı vardır ya, benimki hep sen oldun. Aklımdan hiç çıkmadın.” dedim. Sözümü kesip “ne diyorsun sen?” demeye kalmadan susturdum, devam ettim konuşmaya. “Sana hep aşıktım, yanımda kimse yokken hep yanımda sen vardın. Her şey yüzümü asmaya sebepken yüzümü sen güldürdün. Sana aşığım, hala seviyorum.” dedim. Elimi ağzından çektim. Bana bakıyordu şok olmuş bir şekilde. Bir şey demeden odasına geçti. 2-3 gün benimle konuşmadı. Bir sabah kahvaltı hazırladım, odasına gittim. Yanına oturdum, ben konuşuyordum o dinliyordu. “Abla bana kırgın mısın? Ben olanı söyledim. Bir şey teklif etmedim. Sana zorla bir şey de yapmadım. Konuşmamazlık etme beni incitiyorsun.” dedim. “Ben ne yapsam bilmiyorum, garip oldum.” dedi. Yanına oturdum, sarıldım. “Hep senin gibi birisini eşim gibi görmek istediğimi söylerken şaka yapmıyordum. Ben sana olan sevgime hep bağlı kaldım.” dedim. Cidden öyleydi. Sevgililerime elimi bile sürmediğimi söyledim. Aklımdan çıkmadığını söyledim. Bir şey demedi, odadan çıkmamı, üstünü giyineceğini söyledi. Dışarı çıktım. Odadan çıktığında çok şık giyinmişti. Gözlerim ışıldamıştı adeta. “Ben özür dilerim seni incittiysem.” dedi. Ablama yaklaştım sarıldım. Ablam bana bir şans vermek istediğini söyledi. O an inanın ne kadar mutlu oldum bir bilseniz. Sanki dağları ikiye ayıracak bir güç vermişlerdi bana. Kendimi dünyanın en güçlü, en mutlu erkeği hissettim o an.
Ablamı bir yemeğe çıkarttım. Romantik bir yemek yedik. Sonra birlikte el ele şehirde turlarken bir sürü fotoğraflar çekildik. Fotoğraflarda mutlu olduğunu hissediyordum. Yanımdayken de öyleydi ancak fotoğraflarda gözlerinden anlıyordum bu işi. Sevgili gibiydik. Eve döndüğümüzde manzaraya bakarak birbirimize sarılmış, konuşuyor ve öpüşüyorduk. O gece ablam beni elimden tuttu, odasına götürdü. Ateşli bir şekilde öpüşüyorduk. Ablam beni soymaya, ben ablamı soymaya başladım. Sevişiyorduk. Çok geçmeden ablamı soydum, kadınlığını yalamaya başladım. Ablam mutlu görünüyordu, başımı iyice bastırıyordu. Uzun bir süre öyle devam ettikten sonra aletimi eline aldı. Biraz oynadıktan sonra yalamaya başladı. Ben dayanamıyordum artık. Hayatımın aşkına sahip olmak istiyordum. Ablamı yavaşça yatağa doğru ittim. Üstüne kapandım ve içine yavaşça girdim. Ablam birden acıyla irkildi. Ablamın bakire olduğunu düşünmüyordum ama yanılmışım. Onun böyle bir kararı vermesi ve bu şansı bana vermesi benim için büyük bir lütuftu. Ablamın ilk erkeğiydim. Ablamın kanlarını temizledikten sonra hemen devam ettik. İçine seri seri girip çıkıyordum. Bir yandan onun canı yandıkça kıyamıyordum. “Abla istersen durabilirim, seni incitmek istemiyorum.” dedim. Devam etmek istediğini söyledi. İyice hızlandım. Ablam zevkle inliyordu. İçine her girip çıkışımda çıkan sesler beni iyice tahrik ediyordu. Dayanamadım boşalmaya başladım. Ablam hiç pişman değildi. Birbirimize sarılıp uyuduk.
Sabah uyandığımda ablam, başını göğsüme koymuş uyuyordu. Rüyada gibiydim. Uzun zaman sevgili gibi yaşadık. Bazen Türkiye’ye dönüp ailemle görüşüyorduk ancak hiçbir şey bilmiyorlardı. Bir gün bizimkilerle yemek yerken ablam bir sevgilisi olduğunu ve ciddi düşündüğünü söyledi. Ben şok oldum, devamı sorun yaratabilirdi. Oldu da, ailem fotoğraf felan istedi. Kim ile beraber olduğunu soruyorlar, neler yaptığını öğrenmeye çalışıyorlardı. Ablam bir hikaye uydurdu bu işe, eski erkek arkadaşlarından birisinin fotoğrafını gösterdi bizimkilere. Ciddi bir ilişkileri olduğunu söyledi ve evlilik düşünebileceklerini söyledi. Bizimkiler tanışmak istiyordu ancak bunu nasıl çözeriz bilmiyordum. Tekrar İsviçre’ye döndüğümüzde ablamla güzel bir gece geçirdik. Evli gibiydik artık. Durumu nasıl izah edeceğimizi konuştuk ancak ablam “boş ver kafana takma” dedi. O aralar ablamın İsviçre vatandaşlığı olmaması biraz sorun çıkarıyordu. Bunu hep kafama takıyordum acaba aile bilgilerini almadan AB yasalarından yararlanıp evlilik yapılabilir mi diye. Aklıma şeytan iyice girdi. Bunu hukukçulara ve hatta bazı mahkeme görevlilerine sordum ancak net bir cevap yoktu. Tamamen karışık bir durumdu. Bir gün cesaretimi topladım. Ablamı güzel bir restorana yemeğe götürdüm. Ablam o gece o kadar şık olmuştu ki. Bembeyaz teni beni çıldırtıyordu. Saçları dalgalıydı muhteşem görünüyordu. Gece boyu hep flörtleştik. Bir ara garsonlardan birisinin şarap önerisini aldım ve güzel bir şarap açtık. Sonra restoranın balkonuna çıktık ve şaraplarımızı güzel ışıl ışıl şehir manzarasına bakarak içmeye başladık. O sıra birbirimize sarıldık hem öpüşüyorduk hem sohbet ediyorduk. Şarap kadehimi orada bir yere hemen bıraktım. Sabah aldığım güzel yüzüğü çıkarttım ve ablamın önünde eğildim. Teklifimi yaptım hemen. “Benimle evlenir misin?”. Ablam çok şaşırdı. Evet diye bağırarak bana sarıldı. Birbirimize sarıldık, hemen sonrasında öpüşmeye başladık. Ablamın bağırıştığını ve benim yüzüğü uzattığımı gören insanlar gülümseyip alkışlıyordu. Restorandaki müzisyen gençlerden birisinin olayı fark edip kemanıyla yanımızda bitmesi her şeyi iyice muhteşem yapmıştı. Ablam benim ayarladığımı düşünerek iyice sevinmişti, ben de olayı bozmadım. Mekandan çıkmadan önce restorandakilere teşekkürlerimi sundum, güzel bir bahşiş bıraktım ve oradan çıktım.
O gece en muhteşem gecemdi. Ablama dayanamıyordum. Eve girer girmez kucağıma aldım. “Dur yapma” diyip kahkahalar atıyordu. Her yerini öpüyordum. Hemen yatağa bıraktım ve üstüne kapandım, deli gibi öpüşüyorduk. Yavaşça onu soydum ve kadınlığını yalamaya başladım. Zevk almış olacak ki başımdan bastırıyor sürekli inliyordu. Durmadan dakikalarca yaladım. Bir yandan bacaklarını okşuyor, ellerimle göğüslerine kadar çıkıp tekrar aşağı iniyordum. Sonra yavaşça öperek göğüslerine kadar çıktım ve göğüslerini emip yalamaya başladım. Bazen göğüs uçlarını canı yanmayacak şekilde hafifçe ısırıyor kahkahalar attırıyordum. Birden beklemediğim bir şekilde beni yatağa çekti ve üstüme çıktı. Genellikle altımda olurdu, bu sefer patron oydu. Hemen sikimi kavradı ve içine yerleştirdi. Yavaşça oturdu. Kalçasını yavaşça oynatmaya başladı. Yavaş yavaş ablamın içine girip çıkmaya başladım. Bir yandan bana doğru eğilmesini sağladım ve göğüslerini yalamaya, boynunu öpmeye başladım. O kadar çok gaza gelmiştim ki hızlanmam çok zaman almadı. Kendimden geçiyordum. Ne yaptığımın bile farkında değildim, gözüm dönmüştü. Hani hayvan gibi derler ya bazı şeyler için. Hah tam olarak öyleydim işte. Ablamın içine hızlı hızlı girip çıkıyordum. Ergenliğimde izlediğim pornolarda felan hep çıkan seslere bakıp şaşırırdım ‘bu kadar hızlı mı ya’ diye, ona yakın bir durumdaydım. İyice çıkan sesler, ablamın inlemeleri, benim ablamla ilişkiye giriyor olmam gibi etkenler ile gaza gelmiştim, çıldırıyordum. Ablamı kucağıma aldım kaldırdım. Kaldırdığım gibi karşı duvara ablamı yasladım, başını vurmasın diye sağ elimle başını tutuyordum. Hızlı hızlı içine giriyordum. Her ablamın içine kökleyişimde duvardan tok bir ses çıkıyordu. Birden bağırmaya başladım “ABLA GELİYORUM ABLA!” diye. Bende çok inliyordum. Ablam ses bile çıkartmadı hala inliyordu, kendinden geçmişti benim gibi. Birden içine bağıra bağıra boşalmaya başladım. Ablamın yüzü kıpkırmızıydı. Kendime geldiğimde bende terlemiştim, tıpkı onun gibi kıpkırmızıydım. Ablam hala kucağımdaydı, yatağa yatırdım. Ben de onun yanına yattım. Nefes nefese kalmıştık, birbirimize sarıldık. Ablam gülüyordu. Bir o kadar da utanıyordu. Tek bir kelime etmedik birbirimize. Sonra o kalktı duşa girdi. Bir süre sonra bende ablam duştayken gittim, yanına girdim. Birlikte duş alıyorduk. Ablamın ıslak vücudu yine beni uyarmıştı. Ablamı boynundan öpmeye başladım. O da karşılık verdi, kalçasını bana dayadı. O sırada hiç düşünmedim tekrar içine girdim. Ablam kabinin demir kısmına tutunmuştu, bende onun saçından tutmuş çekerek içine giriyordum hızlıca. Bir süre sonra kapı çaldı ama umrumuzda olmadı. Hala ablamın içinde olmanın zevkiyle devam ediyordum. Bir süre sonra kapıdaki adam bağırıp kapıyı yumruklamaya başlayınca iyice hızlanıp hemen sonunu getirdim, ablamı yavaşça kendime çevirip eğilmesini sağladım. Orada hemen suratına boşaldım. Üstümü temizleyip hemen bornozumu aldım ve çıktım, kapıya baktım. Yan komşumuz seslerden rahatsız olmuştu ve ne yaptığımızı herkesin bildiğini, devam edersek buradan bizi kovduracağını söyledi. Cidden böyle bir şey yapabilirdi ve bu bir tür sicil oluşturduğu için ev bulmakta zorlanabilirdim. Defalarca özür diledim ve yeni evli olduğumu söyledim. Biraz yumuşadı ama yine sert konuşuyordu. Evine döndü konuyu uzatmayıp. İçeri döndüğümde ablam bornozunu giymiş, uyuyordu. Bende yanına kıvrandım ve uyudum.
Sabah ablam evde yoktu, işe gitmişti. Bende dışarı çıktım, bir kafede güzel bir pasta hazırlattım. Dün gece kapıyı çalan sinirli komşumuzun kapısını bu sefer ben çaldım. Elimdeki pastayı adama ikram ettiğimde çok şaşırdı. Başta almak istemedi ancak Türk’üz işte, o pasta alınacak! 🙂 Aldı sonunda, teşekkür etti. Tekrar özür diledim ve konu kapandı. Gönlünü de almış oldum, hem de yaşadığım yerde biraz daha anlayış bulabilirdim böyle bir şey yaparak. Ablam geldiğinde birlikte alışverişe çıktık, sonra bir yerde oturup kahve içtik ve evliliğimizi konuştuk. Kesin bir tarih belirledik ve ne yazık ki bir kilisede töreni yapmak zorunda kaldık. Ancak Hristiyan olmadığımız için din adamları görevli değildi bu yüzden biraz rahatlamış oldum. Ancak o gün aklımda tek bir şey vardı. “Acaba aile belgelerinden dolayı sorun yaşanır mı?” diye düşünüyordum. Belgelere imzalar atıldıktan sonra hiçbir sorun olmayacağından emin oldum. Artık evliydik. Ablam bu konuda tedirgindi ancak haftalar geçtikçe o da rahatladı. Ablamla evliydim. Birkaç hafta sonra ablamın hamile olduğunu öğrendim. Test felan yapıp evliliğimizi riske atmadık. Sadece bebeğin durumu ile ilgili kontrollere giriştik. Bir sorun yok gibi görünüyordu ancak hiçbir kontrolü aksatmadık. Artık ‘ablam’ demeyeceğim ‘eşim’ diyorum. Sürekli eşim kontrollere aksatmadan gidiyordu. Bende genelde onunla gidip ona destek olurdum. Mutlu bir evliliğimiz var uzun zamandır. Umarım bozulmaz.
Belki işin dini boyutunda büyük bir günah işledim, belki de insanlığa göre bir tabuyu kendime göre yıktım. Ancak ne yaptıysam aşık olduğum için yaptım ve mutluyum. Ceza çekeceksem bile kendim çekeceğim, umrumda değil. Yine de sadece zevk uğruna kimse ailesinden birisi ile birliktelik yaşamasın. Ben hayatımın aşkı ile beraber oldum. Evliliğim devam ediyor ve karım ile iyi geçiniyorum. Belki de evli olanlarınızın bir çoğu mutlu bile değil, normal bir evlilik olduğu halde. Okuyanlara teşekkür ederim. Doğacak bebeğimiz için dualarınızı bekliyorum.